Pages

Blogger tarafından desteklenmektedir.

24 Haziran 2014 Salı

Evrimin Temel Açmazlarını Gözardı Etme Yöntemi

Yukarıda bir örneği görülen Neandertal rekonstrüksiyonları, hiçbir gerçekliği olmayan, hiçbir bilimsel delile dayanmayan, tamamen Darwinist bilim adamlarının hayal gücü ile üretilmiş büyük bir aldatmacadır. Darwinistler, bu rekonstrüksiyonları en önemli propaganda malzemesi olarak kullanırlar.
Evrim teorisi savunucularının kullandıkları en önemli yöntemlerden biri, canlıların yaşam şekilleri gibi detaylar üzerinde demagoji yapmak, fakat evrimin asıl açıklaması gereken temel konuları gözardı etmektir. Örneğin evrimciler, "Neandertal adamı konuşabiliyor muydu?" gibi başlıklar atarak bu konu üzerinde kendi senaryolarını oluşturur, sayfalarca veya konferanslar boyunca bu senaryoları detaylandırarak anlatabilirler. Amaçları, okuyucunun dikkatini dağıtmak ve Neandertal adamının insanın sözde ilkel atası olduğunun çoktan ispatlandığı, geriye sadece konuşup konuşmadığı gibi bir detayın kaldığı izlenimi oluşturmaya çalışmaktır. (Neandertaller, günümüz insanlarından farksız soyu tükenmiş bir insan ırkı olduğundan, kuşkusuz insan gibi konuşmaktadırlar.) Ancak evrimciler, örneğin "ilk canlı hücrenin" nasıl meydana geldiği konusunda suskundurlar. Evrimci kaynakların hiçbir yerinde ilk DNA'nın veya göz gibi kompleks yapıların nasıl meydana geldiği konusuna değinilmemiştir. Zaten bu konulardan bahsetmeleri de mümkün değildir, çünkü evrim teorisinin bu tip kompleks yapıların oluşumuna dair bir açıklaması veya üretebileceği bir senaryo yoktur. Kompleks yapılar, gözlemlenebilir ve üzerlerinde deneyler yapılabilir niteliktedir. Dolayısıyla, evrim teorisyenlerinin konuyla ilgili ortaya atacakları her asılsız senaryo, laboratuvarlarda kolaylıkla yalanlanmaktadır. Bu gerçeğin farkında olan evrimcilere göre kullanabilecekleri en etkin psikolojik yöntem, bunların tümünün açıklandığı izlenimi vermeye çalışmak ve demogojiye açık, detay konular üzerinde yoğunlaşmaktır.
Oysa Darwinistlerin, temel konuları açıklamaktan kaçınmaları ancak konu hakkında yeterli bilgisi olmayan insanlar üzerinde etkili olabilecek bir yöntemdir. Günümüzde ise, özellikle evrim teorisinin geçersizliği konusunda toplumlar ciddi şekilde bilinçlenmiş, evrimin henüz daha "ilk hücre" konusundaki çaresizliğini tüm açıklığıyla görmüşlerdir. Dolayısıyla, söz konusu demagojiler, artık geçerliliğini yitirmiştir. İnsanlar artık, her şeye açıklama getirdiği iddiasında olan evrim teorisinin delillerini beklemekte, fakat bunlar ortaya çıkmadıkça, dünya çapında gerçekleştirilen bu büyük aldatmacanın gerçek yüzünü görmektedirler. Kudret sahibi Yüce Allah, elbette tüm tuzakları ortadan kaldıracaktır. Allah, bu gerçeği ayetinde haber vermiştir:
... Gerçekten Allah, kafirlerin hileli-düzenlerini boşa çıkarıcıdır. (Enfal Suresi, 18)
Fosil kayıtları, canlılara ait temel vücut biçimleri hakkında neler gösteriyor? Aşağıdaki alıntılar, bir evrimci paleontolog ordusu tarafından, son 150 yıldır yapılan geniş çaplı araştırmalar sırasında bulunan fosillerle ilgili görüşleri yansıtıyor. Evrimci bilim adamlarına ait bu ifadeler –ki burada sadece birkaç örneğe yer verilmiştir-, fosil kayıtlarının gerçekte ortaya çıkardığı anlamları dile getirmektedir. Bu gerçek şudur; fosiller evrimin hiçbir zaman yaşanmadığını, tüm canlıların yaratıldığını ispatlamıştır:
Paleontoloji evrim hakkında parlak vaatlerde bulunmasına rağmen, evrimcilerin karşısına bazı hoşa gitmeyen güçlükler çıkarmıştır ve bunlardan en çok bilineni ise, fosil kayıtlarındaki boşluklardır.  (Evrimci paleontolog David B. Kitts)
"Kademeli gelişimi veya sıçramalı evrimi savunan hiçbir gerçek evrimci, fosil kayıtlarını, Yaratılış'a karşı evrim teorisini ispatlayacak bir delil olarak öne sürmez." (Evrimci zoolog Mark Ridley)
Bilinen fosil kayıtlarında, büyük bir morfolojik dönüşümü başarmış, tek bir filetik evrim (yeni türlerin ortaya çıktığını iddia eden evrim modeli) örneği bulunmamaktadır. (Evrimci Steven M. Stanley)
Evrimciler, birbirleriyle yakın ilişkisi olan canlılar arasındaki küçük boşlukları doldurmak için bazı fosilleri sırayla dizmişlerdir. Fakat büyük bir evrim senaryosunu desteklemek için küçük değişiklikleri delil olarak kabul etmek, tek bir atlama taşından yola çıkarak, aynı yerde bir zamanlar Mississippi Nehrini aşan bir köprü bulunduğuna inanmak gibidir. Evrimin, en temel canlı grupları arasındaki ara geçiş formlarını ortaya koyması gerekir... Fakat hiçbir örnek bulunmamaktadır. Fosil kayıtları kesin olarak bunu doğrulamaktadır. Yaratılış için bundan daha iyi bir delile gerek var mı? 71 (Yazar Richard L. Kleiss)
Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah yaptıklarınızı görendir.
(Hucurat Suresi, 18)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder