Pages

Blogger tarafından desteklenmektedir.

24 Haziran 2014 Salı

Evrimin  Savunulması

Darwinistlerin insanları aldatma yöntemlerinin en ünlüsü ve belki de en büyük yanılgılarından biri, çoğunluk oldukları iddiasıyla yola çıkmalarıdır. Darwinistler, bilim adamlarının ve toplumların büyük çoğunluğunun evrime inandığını savunarak bu teorinin geçerli olduğu telkinini vermeye çalışırlar. Türkiye'deki evrimci bilim adamlarından Boğaziçi Üniversitesi felsefe profesörü Arda Denkel, "Evrimi bu kadar insan kabul ediyor, dolayısıyla teori elbette doğrudur" diye yapılan telkinin asılsızlığını ve mantıksızlığını şu şekilde açıklamıştır:
Evrim kuramını, çok sayıdaki saygın kişinin, kuruluşun evrimciliği benimsemiş olması mı kanıtlayacak? Yoksa mahkeme kararlarıyla mı doğru kılınacak bu kuram?... "Ülkemizde de Evrim Kuramı, bütün önde gelen bilim insanları, TUBA ve TUBİTAK başkanları, rektörler ve dekanlar tarafından desteklenmektedir." Böylesine saygın kişiliklerin desteği tabii ki çok iyidir. Ancak doğruluğu sağlayan şey, saygın ve yetki sahibi kişilerce doğru bulunmak mıdır acaba? Bir tarihsel olguyu anımsatmak isterim. Galileo Galilei, döneminin bütün saygın kişilerine, hukukçularına ve özellikle de bilim adamlarına karşı tek başına karşı çıkıp doğru olanı söylüyor ve savunmuyor muydu? Engizisyon mahkemelerinin öbür eylemleri de, ortaya buna benzer görünümler koymamış mıydı? Toplumda saygın ve vasat olan çevreleri arkasına almak, ne doğruluk yaratan, ne de bilimsellikle doğrudan ilgili olan bir şeydir.73
Darwinizm'in bir zamanlar bir çoğunluk tarafından kabul edilmiş ve savunulmuş olması, insanların kendilerine anlatılanlar üzerinde fazla düşünmemelerinden, evrimin yüzeysel açıklamalarını yargılamadan kabul etmelerinden ve "evrimci olmayan bilimsel değildir" telkini ve tehdidinin insanlar üzerinde oluşturduğu çekinme hissinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla evrime kalabalık bir kadronun inanıyor olmasının veya inanıyor görünmesinin sebebi, teorinin bilimsel doğruluğu değildir. Evrim teorisi, bilimsel anlamda geçersizliği anlaşılmış olunmasına rağmen savunulmaktadır ve bunun sebebi yalnızca ideolojiktir.
Göklerin ve yerin mülkü O'nundur.
(Sonunda bütün) işler Allah'a döndürülür.
(Hadid Suresi, 5)
Kaldı ki, bugün evrim teorisi, "tüm bilim dünyası tarafından kabul edilen bir teori" değildir. Evrimi savunanlar, bilim dünyasının geneli değil, yalnızca bazı önyargılı bilim adamlarıdır. Bilime objektif bir bakış açısıyla yaklaşan insanlar, özellikle son 20-30 senedir evrim teorisini reddeden sayısız bilim adamının görüşlerini de göz önünde bulundurmak zorundadırlar. Bugün, bilimsel araştırmaların ve gelişmelerin sonuçlarını değerlendirip evrimin bilimsel çöküşünü gören ve Yaratılış Gerçeğini açıkça kabul eden pek çok bilim adamı ve profesör vardır.
Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, çoğunluğa uymak her zaman doğru olana uymak anlamına gelmemektedir. Tarih boyunca insanların büyük bir kısmı, tıpkı evrimciler gibi "çoğunluk" hatasına düşmüşlerdir. Bazı insanlar,      Allah'ın üstün yaratışını inkar etmek için çoğunluğu temsil ettikleri iddiasıyla ortaya çıkmışlardır. İnsanların çoğunluğunun Allah inancını kabul etmediğini iddia ederek, kendilerini ve savundukları ideolojiyi haklı göstermeye çalışmışlardır. Allah, bu tür insanlara karşı iman eden kullarını Kuran'da uyarmakta ve çoğunluğa uymanın insanları zarara sürükleyeceğini belirtmektedir:
Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.' (En'am Suresi, 116)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder