Pages

Blogger tarafından desteklenmektedir.

24 Haziran 2014 Salı

Darwinistler, Ruhun Varlığı Üzerine Düşünmezler

Tabiyyun, Maddiyun (darwinist, ateist, materyalist) felsefesinden tevellüd eden (doğan) bir cereyan-ı nemrudane, (inkarcı akım) gittikçe Ahir zamanda felsefe-i maddiye (materyalist felsefe) vasıtasıyla intişar ederek (yayılarak) kuvvet bulup, uluhiyeti (Allah'ın varlığını) inkar edecek bir dereceye gelir.39  Bediüzzaman Said Nursi
Darwinistler, tüm hayatları boyunca beyinlerinin içinde elektrik akımlarının oluşturduğu görüntülerle muhatap olduklarını ve bu görüntünün dışarıda var olan aslına hiçbir zaman ulaşamayacaklarını düşünmezler.
İnsan, hayatı boyunca beynindeki elektrik akımlarının oluşturduğu görüntülerle muhataptır. Eşi, evi, arabası, gördüğü her şey beyninde oluşan bir algılar bütünüdür ve bunların dışarıda var olan asıllarına hiçbir zaman ulaşamaz. Darwinistler ise, "algılayan kim?" sorusunun cevabını verememektedirler.
Darwinistler, duydukları seslerin, gördükleri insanların, duydukları kokuların yalnızca beyinlerinde oluşan bir algılar bütünü olduğunu, bunların maddesel varlığını hiçbir zaman ispat edemeyeceklerini düşünmezler.
Darwinistler, dış dünyayı "Algılayan kim?" sorusuna cevapsız olduklarını düşünmezler.
Beynin içi kapkaranlıktır. Fakat bizler beynimizin içinde rengarenk ve ışıklı bir dünya görürüz. Darwinistler, ruhun görüp algıladığı, zevk alıp sevindiği bir görüntü içinde yaşadığımız gerçeğini düşünmek istemezler. Beynin içi kapkaranlıktır. Fakat bizler beynimizin içinde rengarenk ve ışıklı bir dünya görürüz. Darwinistler, ruhun görüp algıladığı, zevk alıp sevindiği bir görüntü içinde yaşadığımız gerçeğini düşünmek istemezler.
Darwinistler, beynin içinde oluşan üstün kalitedeki sesin yalnızca elektrik sinyallerinden oluşmuş olduğunu ve bunun tesadüflerle kesin olarak açıklanamayacağını düşünmezler.
Darwinistler, materyalizmin, insanın zihnindeki algılayan varlığı açıklayamadığını, insana ait üstün "bilince" bir izah getiremediğini düşünmezler.
Darwinistler, şuursuz atomların tesadüfen oluşturduklarına inandıkları, dünyanın en kompleks yapılarının başında gelen insan beyninin, insan için mükemmel netlikte ve canlılıkta bir dünya oluşturduğunu ve bu üstün mekanizmanın hiçbir şekilde taklit edilemediğini düşünmezler.
Ancak bilincin beyinden kaynaklanan birşey olduğunu kabul etseniz (ki bunu pek de herkes böyle kabul etmiyor) ve bilinçli tecrübeyle ilişki ortaya koyan bir beyin faaliyeti örneği bulsanız dahi, hala bir problemle karşı karşıyasınızdır. Bir nöron kitlesinin faaliyetleri neden herhangi bir his vermelidir ki? Neden parmağınıza bir şey batırmak acı hissi verir? Neden bir gül kırmızı görünür? Buna bilincin 'zor problem'i adı verilmiştir.40 New Scientist dergisi
Fosiller, Darwin'in teorisiyle tamamen zıt bir "doğa tarihi" ortaya çıkarmıştır. Yapılan kazılar tek bir ara form örneği vermezken, günümüzdeki türdeşlerinden farksız yaşayan fosil örnekleri sunmuştur.
Darwinistler, tesadüfen oluştuğunu iddia ettikleri beynin en hızlı bilgisayarlardan yüzlerce kat daha hızlı ve daha kompleks şekilde işlediğini ve beynin işlev sisteminin benzerinin elektronik alanda gerçekleştirilebilmesinin mümkün olmadığını düşünmezler.
Darwinistler, insanı insan yapan vasıfların, insana ait duygu, düşünce, his, sevgi, inanç gibi kavramların beynin içindeki nöronların aktivitesi olmadığını, tüm bunların maddesel hiçbir açıklamasının bulunmadığını düşünmezler.
Darwinistler, sevinen, şaşıran, düşünen, yorum yapan, tahlil eden, duyduğu sesleri tanıyan, hatırlayan, bir çiçeğin görüntüsünden, kokusundan zevk alan varlığın insanın ruhu olduğunu düşünmezler.
Darwinistler, tüm delilleriyle var olan insan ruhu karşısında materyalizmin yok olup gittiğini ve Darwinizm'in insan ruhuna hiçbir şekilde açıklama getiremediğini düşünmezler.
Darwinistler, sevgi, vefa, dostluk, dürüstlük gibi kavramların, hiçbir materyalist kavram ile açıklanamayacağını, hayali evrimsel mekanizmaların tüm bunlara hiçbir şekilde açıklama getiremediğini düşünmezler.
Bir kodlama sistemi, her zaman için zihinsel bir sürecin ürünüdür. Bir noktaya dikkat edilmelidir; madde bir bilgi kodu üretemez. Bütün deneyimler, bilginin ortaya çıkması için, özgür iradesini, yargısını ve yaratıcılığını kullanan bir aklın var olduğunu göstermektedir... Maddenin bilgi ortaya çıkarabilmesini sağlayacak hiçbir bilinen doğa kanunu, fiziksel süreç ya da maddesel olay yoktur... Bilginin madde içinde kendi kendine ortaya çıkmasını sağlayacak hiçbir doğa kanunu ve fiziksel süreç yoktur.”41 Alman Federal Fizik ve Teknoloji Enstitüsü yöneticisi Prof. Dr. Werner Gitt
Darwinistler için mutasyonlar, mucizeler gerçekleştiren bir sahte ilahtır. Oysa mutasyonların zarar verici özelliğini belgeleyen sayısız örnek karşısında geliştirici özelliklerine dair elde edilmiş tek bir bulgu yoktur.
Darwinistler, tesadüflerin şuuru olmadığını, sanat ve estetik meydana getiremeyeceğini, duyan, gören, koklayan, hisseden, akıllı ve şuurlu, güzellikten, sanattan, bilimden anlayan insanları oluşturamayacağını düşünmezler.
Darwinistler, beynin içinin karanlık olmasına rağmen oraya ulaşan elektrik sinyalleri ile oluşan görüntünün renkli olmasındaki mucizenin tesadüfle açıklanamayacağını düşünmezler.
Darwinistler, beynin yapısını göz önüne alarak hafıza gibi bir fonksiyonunun nasıl ve nerede bulunduğunu ve gerektiğinde nasıl devreye girdiğini düşünmezler.
Darwinistler, gece gözleri kapalı uyurlarken, nasıl 1300-1400 gramlık bir sinir yumağı olan beynin içindeki kapkaranlık mekanda güneş ışınlarıyla parıldayan bir gökyüzü gördüklerini, yağmurdan ıslanıp üşüdüklerini, bir gülün mis gibi kokusunu içlerine çekebildiklerini, lezzetine doyamadıkları yemekler yediklerini düşünmezler.
Genetik kodun içerdiği bilgi, tüm bilgi veya mesajlarda olduğu gibi, maddeden yapılmış değildir. Anlam, kodun sembolleri veya alfabesinden kaynaklanan bir özellik değildir. Genetik koddaki mesaj veya anlam, madde-dışıdır ve fiziksel veya kimyasal özelliklere indirgenemez, 'materyalizm koddaki anlamı açıklamaz'.42  Yazar Dean Overman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder